29 Aralık 2016 Perşembe

PARAGADİ OUZERİ TAVERNA - RODOS 



Rodos için başlı başına bir yazı gerekli diye düşünüyorum ama Paragadi tamamen bu yazının dışında tutulup, masaya yatırılıp uzun uzun anlatılmalı, felsefesi anlaşılmalı.

Özet bir bilgi vermek gerekirse ; yunan mutfağını denemek, balık yemek istiyorsanız kesinlikle turistler için dizayn edilmiş tıkabasa dolu yerleri tercih etmeyin. Kalitesiz, lezzetsiz yemeklere inanılmaz bedeller ödeyebilirsiniz.

Paragadi Rodos şehir merkezinden çok da uzak olmayan fakat turistik Old Town a arabayla 5 dk mesafede, sahil yolu üzerinde bulunan küçük samimi ve kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz bir balık restoranı. Balık restoranı ile rum tavernası arası bir yer demek daha doğru olur aslında.


Paragadi ye çok fazla turist gitmiyor. Daha çok ada halkı ve damak tadına önem veren Türkler. Bunu biliyorum çünkü konum bildirimi sırasında bir çok Türk tavsiyesi mevcut. Bunların hemen hemen hepsini değerlendirip denedik tabiki.

Paragadi'ye gittiğimde  balık konusunu yanlış değerlendirmiş olabilirim çünkü balık isimlerinin yunanca karşılığını bilmediğimden tezgaha gidip gözle seçmek zorunda kaldım. Kefalin biraz daha irisi diyebileceğim bir tercihte bulundum. Lezzeti oldukça iyiydi. Sanırım çiftlik diye bir seçenekleri olmadığı için balıklarının lezzeti yerinde. 

Rumca ciddi bir sıkıntı yaratıyor çünkü ada halkı hele ki turizmle alakadar olmayanlar pek de ingilize bilmiyor yada konuşmuyor. O yüzden bir kaç kelime yunanca bilmeniz gerekiyor.

Balık seçiminden sonra geleneksel grek salad tercihi tabiki de kaçınılmaz oldu. Grek salad dediğimiz bizim mevsim salatanın içine bir kaç zeytin ve kibrit kutusu boyunda beyaz peynirin doğranmadan konduğu üzerine bol zeytin yağı döküldüğü, yeşilliklerin iri iri doğrandığı bir salata.



Daha önceki yazımda da balığın yanında masayı zengin görmeyi severim demiştim. Paragadi buna izin verir nitelikte bir yer. Mezelerinin çeşidi ve lezzeti beklentimi karşıladı. Yunan adasında balık restoranına gidince ahtapot ve kalamar denenmesi gerekenlerden. 

Rodos'da bildiğiniz ahtapotlardan bulmanız biraz zor çünkü adanın meşhur ahtapotu güneşte kurutulmuş. Güneşte kurutulmuş ahtapotlar ızgarada baharatlarla pişirilip üzerine zeytin yağı dökülüyor ve değmeyin lezzetine. Neden bilmiyorum fahat ahtapot demir tabakta servis ediliyor. 



Kalamarı da Türkiye'de alışılmış gibi değil kalamar dolması olarak tercih ettim. Fakat ben içerisinde deniz mahsulleri olacağı beklentisindeyken, içi peynir dolguluydu. İlk etapta hayal kırıklığı yaşatsa da tadına baktığım an fikrim tamamen değişti. 


Meze olarak cacık almayanı resmen dövüyorlar söyleyeyim. Ada genelinde herşeyin içerisinde cacık var. Cacık bildiğimiz kuru cacık. Kese yoğurdu,salatalık,sarımsak ve kuru nane. Sanırım cacığı siz istemeseniz dahi masanıza getirirler. Yoğurtlu köz patlıcan da bir diğer tercihimizdi ki pek hatırda kalır lezzette değildi aslına bakarsanız. Deniz mahsullerinin tadını merak edip çeşitleri çoğaltınca soğuk meze sayısını azaltmak gerekti tabii ki . 

İçecek olarak bir Yunan klasiği ( aslında Türk klasiği mi desem bilemedim ) Ouzo tercih ettik. Ouzo rakı kadar sert içimi olan bir içecek değil. O yüzden benim gibi rakıyı sert içen biri iseniz ouzo pek hoşunuza gitmeyecektir. 

Fiyatlara gelecek olursak emin olun adanın diğer yerlerinde, özellikle turist için tasarlanmış ve gezilecek yerlere yakın restoranlardan çok daha uygun bir hesapla karşılaşacaksınız. Örnek verecek olursak biz 2 kişi bu saydığım menüye 70 euro gibi bir hesap ile karşılaştık.,

Bir daha Rodos'a  gidersem yine Paragadi tercihim olur. Yine lezzetleri tadarım. Ama bu sefer dersimi çalışıp sevdiğim balıkların yunanca isimlerini öğrenirim ki şimdiki gibi aklım kalmasın. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder