ROMA GEZİSİ - 1
Malum kış aylarında havayolu şirketlerinin milyon tane kampanyası bizim gibi fırsat kollayanlar için kıvılcım niteliğinde.
Baştan söyleyeyim İtalya ve hatta özellikle Roma tur ile gidilmesi mecbur olmayan bireysel olarak da gidildiğinde kolaylıkla gezi rotasına uyulabilecek bir yer. Kış aylarında uçak bileti alıp ağustos ayına tatil planı yapan biz Alitalia ile uçak biletimizi İstanbuldan direkt uçuşla aldık. Oldukça da uygun bir fiyata denk geldi.
Bu saatten sonra bir tek otel rezervasyonu kaldı. Booking yardımı ve arkadaş tavsiyesi ile B&B Home 77 den rezervasyonumuzu yaptık. Lokasyon olarak şehir merkezi ve merkez tren istasyonu terminiye oldukça yakın konuma sahip otel hem şehir karmaşasından uzak hem de şehre yakın.
Otel rezervasyonu da hazır olduğuna göre gezi tarihimizi heyecanlı bir şekilde beklerken Alitalia dan uçuşumuzun iptal olduğuna dair bir mail alıp şok yaşadık. Hemen durumu öğrenip önlem almak istedik ( en kötü olasılıkla uçuş tarihi rezervasyon tarihini değiştirme düşüncesindeydik ). Bunun mümkün olmadığını öğrenince otel iptaline niyet ettik. Rezervasyon sırasında ''ücretsiz iptal'' demediğimiz için iptal edersek otele ödediğimiz ücretin de yanacağını öğrenince alternatif hava yolları firması arayışına koyulduk. ( Bir sonraki yurtdışı planında kesinlikle otel rezervasyonu ''ücretsiz iptal'' opsiyonlu olacak. Dersimizi aldık )
Baktık uçuşa iki ay kala uçak biletleri almış başını gitmiş. Aktarmalı uçuşlar aradık. Ve mutlu son. BULDUK. Ukraine International Airlines ile biletledik uçuşumuzu. Böylelikle Kiev aktarmalı Roma ya gidecektik.
Vize serüvenimiz de başlı başına bir facia idi. Onu da başka bir yazıda anlatırım muhakkak.
Herşey tamam uçuş günü geldi çattı. İzmir-Kiev-Roma ile 3 saat uçuş sonucu Roma havalimanına geldik.
Havalimanı çıkışında 5 dolar gibi bedelle Merkez Termini ye ulaşım mümkün. Yaklaşık 30 dakika sürüyor. Termini den yürüyerek ( yol bilmediğimiz için ilk gün yürüyüş biraz uzun sürdü).
Otel ve ilgi beklediğimizden iyiydi. Aslında otel demek çok doğru değil. Tarihi bir Roma binası içinde bir evi otel haline getirmişler. Oldukça samimi ve kaliteli bir yer.
Sabah uyandığımızda İtalyan kahvaltısının beklediğimden de kötü olduğunu farkettim. Meyve ,süt , kruvasan..
Kahvaltı sorununu hemen her yerden bulunabilen soğuk sandviçlerle çözebildik.
Roma gezisi boyunca kullandığımız tek harita gitmeden internetten indirdiğim bu resim oldu. Şiddetle tavsiyemdir. Kocaman haritalara hiç gerek yok.
Geziye ilk olarak otele yakın konumdaki Villa Burghese ' den başladık. Burası yemyeşil bahçeler içinde oldukça geniş bir alanda bulunuyor. Bahçe aynı zamanda bir sanat galerisine de ev sahipliği yapıyor ama gittiğimiz gün kapalı olduğu için biz ziyaret edemeyip sadece gölün, manzaranın, yeşilliğin keyfini çıkarabildik.
Ayrıca yaklaşık 2000 dönümlük araziyi yürüyerek gezmek istemezseniz 2 kişilik ve 4 kişilik bisikletlerden kiralayabilirsiniz. Oldukça eğlenceli vakit geçirebiliyorsunuz böylelikle.
Villa Borghese sonrası şehrin merkezine gitmek için yola çıktık. Roma Pass ile tüm ulaşımınız 3 gün boyunca tek kart ile sağlanabiliyor. Bunun yanısıra 2 adet müze de Roma Pass ile ücretsiz geçiş sağlıyor. . ( Vatican buna dahil değil bilginiz olsun )
Villa Borghese den çıkıp Via Del Corso ya ulaşım için Piazza Del Popola üzerinden geçilebiliyor.
Via Del Corso şehrin merkez caddesi. Tüm alışveriş markaları ve görülmesi gereken yerler bu hat üzerinde yada yakınında bulunuyor.
Dünyaca ünlü markaların mağazalarını bu cadde üzerinde görmeniz mümkün. Ama fiyatları orada da uygun değil baştan söyleyelim.
Via Del Corso üzerinden yukarıdaki harita yardımı ile Trevi Çeşmesi ne ulaşmak çok kolay. Buraya gidip para atmak çok popüler bir adet.Fakat bizim şansımıza o günlerde İtalyan markası FENDİ nin çeşme ve havuzu içerisinde defilesi olduğu için çeşme kapalı içeriye platform kuruluyordu.
Yine başka şanssızlık olarak İspanyol merdivenleri bitmeyen tadilatta idi. Bu tadilat 2 yıl kadar sürdü sanırım.
İspanyol merdivenleri yakınında adres tarifi ile POMPİ ye ulaştık. Pompi Romanın en ünlü tiramisu markası.
Burada 5 çeşit tiramisu mevcut. Biz denediğimizde her biri 4 euro gibi bir fiyattaydı.Bize biraz kreması bol geldi ama tüm dünya seviyorsa biz daha iyi biliyor olamayız sanırım.
Buradan ayrılıp Via Del Corso boyunca gördüğümüz tüm müze, kilise, antik yapı ne gördüysek ziyaret edip yol boyunca ilerledik. Aynı zamanda da marka marka mağazaları gezip alışveriş de yaptık.
Yol sonunda herhalde bu zamana kadar gördüğüm en devasa yapıyı görüp ağzımız açık kaldı.
Vittorio Emanuele II Abidesi.
Yukarıdaki at heykeline çıkıp tüm Roma' ya yukarıdan bakmak da mümkün.
Anıttan aşağı inip meydandaki herhangi bir kafede oturup anın keyfini çıkarmayı da unutmayın.
Baştan söylemek gerek Roma boyunca çok lezzetli diyerek yiyebileceğimiz birşey bulamadık. Bu yüzden yol büfeleri, külahta kızarmış patatesler daha cazip geldi. Çünkü makarnalar pişmemişe yakın, pizzaları kuru idi.
Collesium ve fazlası için bir sonraki gün ve kalan destinasyonlar sonraki yazılarda gelecek. Onlar da en kısa zamanda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder